30 Temmuz 2010 Cuma

İkinci 3 ay


İlk 3 ay mide bulantıları, yorgunluk hissi ile geçtikten sonra, eski günler yavaş yavaş geri gelmeye başlar. 4. ayın ortalarına doğru, "Şükürler olsun, artık yemek yiyebiliyorum" duaları duyulmaya başlanır. Artık eski enerjinize de kavuşmaya başlamışsınızdır. Eğer hamileliğiniz bahar ya da yaz aylarına denk geliyorsa, şimdi kısa bir tatilin tam zamanı. Geçen yorgun 3 aydan sonra, artık keyifli günlerin tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz.
Bu ikinci 3 ay ruhani ve bedeni olarak kendinizi iyi hissetmeye başlasanızda, o ufak endişeler hep devam ediyor. 24. haftanın sonuna kadar bebek ve sizin için önemli testler yapılıyor.
11-14. haftalar arasında Down Sendromu riskini belirlemek için 2'li test denen bir test yapılıyor. Doktorunuz ultrasonografi ile bebişinizin ense kalınlığını ölçüyor ve beraberinde sizden bazı testler için kan alınıyor. Bu testlerin sonucu yaklaşık 1 hafta sürüyor. O bir hafta bitmek bilmiyor. Ya kötü bir sonuç gelirse diye içiniz içinizi yiyor. Testin sonucu bize kesin bir bilgi vermese de Down Sendromlu bebek doğurma riskiniz belirleniyor. Çok şükür bizim sonucumuz 15.000/1 çıktı. Riskimiz düşük olmasına rağmen, doktorumuz 16-20. haftalar arasında 4'lü test denen (bazı doktorlar 3'lü testi tercih ediyor) bir test daha istedi. Anlayacağınız, 6. ayın sonuna kadar testler ve endişeler hep devam ediyor. 4'lü testimizin sonucu da 24.000/1 çıktı. İçimiz çok rahatlamıştı. Ancak doktorumuz bu testlerin bebeğin herhangi bir genetik bozukluğa sahip olduğunu belirlemediğini, sadece risk oranını belirlediğini vurguladı. Kesin tanı için amniyosentez yapılması gerektiğini söyledi. Fakat bu testin de riskleri olduğu için biz kesinlikle yaptırmayı reddettik.

22. haftaya geldiğimizde, doktorumuz bize bebeğin sağlıklı gelişimini kesinleştirmemiz için ayrıntılı ultrasonografi yaptırmamızı önerdi. Ayrıntılı ultrasonografi uzman perinatologlar tarafından yapılıyor. Biz, Türkiye'nin en iyi perinatologlarından Prof. Dr. Cihat Şen'e gittik. Gerçekten konusunda uzman ve sizi çok rahatlatan bir doktor. Bu muaeyenede bebeğin organ gelişimi ve büyümesi detaylı olarak inceleniyor. Bebeğin, midesi, kalbi, böbrekleri tüm iç organları detaylı bir şekilde inceleniyor. Siz de bu arada bebeğinizi izlemenin keyfini çıkarıyorsunuz. Aynı zamanda, Dopler incelemesi ile de, sizden bebeğe giden kan akışı inceleniyor. Eğer damarlarınızdan herhangi birinde kan akışı sorunu var ise, bunun için erkenden önlem alınıyor. Çoğunlukla aspirin tedavisi öneriliyor. Biz bu incelemeleri de sorunsuz bir şekilde atlatıp, derin bir oh çektik.

29 Temmuz 2010 Perşembe

Oğlumuz Geliyor....


16. hafta kontrolü bizim için ayrı bir önem taşıyordu. Bebeğimizin cinsiyeti belli olacaktı. Çok heyecanlıydım. İçimizden hep kız bebek geçiyordu. Mide bulantılarım da çok olunca, etrafımdaki herkes, kesin kız geliyor diye beni heveslendirmişti. Önemli olan sağlıklı olmasıydı ancak yine de kendimi şartlandırmıştım.

Kontrole gittiğimizde, ultrasonografi sırasında eşim Birol ve ben aynı anda "pipiye" benzeyen birşey gördük ve birbirimizin elini sıktık. Ancak yine de içimden kız olması için dua ediyordum. Sonra doktorumuz, hemşireye eli ile bir işaret yaptı. Hemşire odadan çıktı ve kısa bir süre sonra elinde küçük mavi bir patikle geri döndü. Bebeğimiz "erkek" oluyordu. Önce çok kötü oldum. Kendimi kız fikrine o kadar çok kaptırmıştım ki, " Erkek" mi diye üzgün bir ses tonuyla doktora döndüm. Gözlerim dolmuştu.

Buruk geçen bir gecenin ardından, ertesi sabah karnıma "Canım oğlum" diye dokunmaya başladım. Daha 2 gün geçmeden, kız fikrini unutmuştum bile. Şimdi onun sadece sağlıklı olması için dua ediyorum.